Windows Azure nedir? Bulut bilişimdeki yeri ve önemi.

Teknik kısımlardan mümkün olduğunca bahsetmeyerek Windows Azure hakkında bildiklerimi paylaşmak isterim öncelikle.

Öncelikle bulut bilişim denilen kavramdan biraz bahsetmek isterim, nedir, ne işe yarar ve bu teknoloji neden keşfedildi, neden ihtiyaç duyuldu?

Kısa kısa belirtecek olursam, bulut bilişim uygulamalarımızı bir nevi “sınırsız sunucuda” barındırabilmek anlamına gelmektedir. Uygulamalarımızın ihtiyacı arttığında daha çabuk yükseltme yapmamıza ve daha az kaynak içni daha az ödeme yapmamıza yarar. Bu teknoloji artan sunucu ihtiyaçlarını daha güvenli, sistematik ve daha esnek bir yapıya getirebilmek için keşfedildi aynı zamanda ihtiyaç duyulma sebebi de kısmen budur.

Giriş

Öncelikle bulut bilişim en temelde uygulamanızı 5 sunucuya koyup bunların 2 sinin boş yere durmasını engellemeye yarar. Nasıl? Şöyle: Örneğin uygulamanız sadece belirli gün, belirli zamanlarda çok kullanılmakta ve kaynak ihtiyacı duymakta (İşlemci, Bellek vs.) Bu günler dışında ise size yalnızca 1 sunucu yeterli gelmekte. Bu durumda, yapacağımız şey çok basit. Windows Azure’dan bir bulut sunucu alıyoruz. Uygulamamızı da buna yüklüyoruz. Daha sonra uygulamamızda yoğunluğun artacağı dönemde fazladan bulut sunucu ekletiyoruz sistemimize. En güzel nokta ise, Windows Azure’da bu işlemin 5 dakikada gerçekleşmesi. Düşünün, uygulamanızda ani bir performans ihtiyacı duydunuz, bunu direk bildiriyorsunuz ve sunucu kapasiteniz anında arttırılıyor ve daha güzel kısmı ise, bu yoğunluk geçtiğinde eklenen sunucu kapasitesine olan ihtiyacınızın bittiğini belirtip bu ek kapasiteyi iptal ediyorsunuz ve bu sayede belki de ayda yüzlerce dolar maliyeti olacak sunuculara ödeme yapmak yerine bir kaç günlük kiraladığınız ek sunucu kapasitesine bir kaç dolar ödüyorsunuz.

Windows Azure ve Güvenlik

Bir diğer önemli husus, güvenlik. Düşünün, bir sunucu kiraladınız normal şartlarda ve çalışmalarınıza devam ediyorsunuz. Bu sunucu ne kadar güvenli? Bu sunucunun güvenliğini sağlayan insanlara ne kadar güvenilir? Bu sunucunun güvenliğini sağlayan insanlar bu güvenliği ne derecede etkili sağlar? Bu gibi sorularla karşılaşacaksınız düşündüğünüzde. Bu noktada da Windows Azure müthiş bir çözüm oluyor, sebebi ise şu; uygulamalarınızı yüklediğiniz bulut sunucularınızın güvenliği “Microsoft” ekibinden alanlarında uzman insanlar tarafından yapılıyor. Bir nevi, uygulamanız Microsoft güvencesi altında (tabi ki uygulamanın yapımındaki hataların ve açıkların giderilmesi her zaman uygulamanın yapımcısıyla alakalıdır, sunucu güvenliği ve uygulama güvenliği iki farklı konudur ve kapsadığı sorumluluk alanları farklıdır.). Bu güvence çok yüksek bir artıdır her zaman. Son teknoloji ve son güvenlik sistemleriyle donatılmış bir Windows Azure her zaman güvenlikte en önde gidecektir, bu avantajı kullanmak her zaman işletmenize bir artı olarak dönmektedir. Ayrıca Windows Azure’un sunduğu “uptime” oranı, uygulamanız yılda en fazla 5-6 saat kapalı kalabileceğini belirtiyor. Eğer uygulamanız Windows Azure üzerinde belirli bir süreden daha uzun kapalı kalırsa, Windows Azure size ödediğiniz ücreti iade ediyor.

VPS/VDS ile Bulut Bilişim Farkı

Bulut bilişim klasikleşmiş VPS ve VDS sistemlerden çok farklıdır. Özellikle Windows Azure bu konuda bulut bilişim sektöründeki tüm kullanıcılara hitap etmekte ve tüm ihtiyaçlara uygun hizmet vermektedir. Tüm dünyadaki bulut bilişim servislerini incelediğimizde hepsinin belirli bir kesim ve ihtiyaca hizmet ettiğini görürüz ancak Windows Azure tüm kesimin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dizayn edilmiş bir hizmettir. VPS ve VDS’ler sistemin kaynaklarının daha pozitif kullanılması için tasarlanmış sanallaştırma ürünleridir. Ancak takılınan bir nokta, VPS ve VDS’te dosyalarınızı birden çok sunucuya taşıyabildiğiniz halde veritabanlarınızı birden çok sunucuya paylaştıramamanızdır. Ancak Windows Azure ile, veritabanı sunucusu olarak kullandığınız bulut sunucuları dilediğiniz kadar yükseltebilirsiniz. Veritabanı çok geniş sistemlerde artık bir sunucu yeterli gelmediğinde sunucuyu çoğaltamazlar, ancak Windows Azure bu soruna da 5 dakikada uygulanabilen bir çözüm getirmiştir.

Windows Azure Bulut Sunucu Ağı

Tüm dünyada geniş bir ağa sahip olan Windows Azure hizmeti, uptime oranı olarak size %0 kesinti sağlayabilecek kapasitededir. Bu nasıl sağlanır, bunu söylerken neye dayanıyorum? Windows Azure dünya çapında çok geniş bir ağa sahip. Bu da olası bir merkezde olası bir sorunda “sorun çıkmaması” anlamına gelir. Örneğin bir sunucu merkezinde beklenmedik bir arıza oluşması durumunda, uygulamanız diğer merkezlerden sıfır veri kaybı ile “anında” yayınına devam eder. Sizin hiç müdahale etmenize gerek kalmaz, tüm bu işlemler otomatik bir biçimde gerçekleşir. Windows Azure şunu yapar; örneğin siz ayın ilk 5 günü yüksek kapasite ile çalışıp birden çok bulut sunucu kullanıyorsunuz. Ancak bir başka kişi de ayın geri kalan 25 gününde yoğun kullanımda bulunuyor. Windows Azure, kendine has sistemiyle sizi bir sunucuda birleştirip optimize bir şekilde tüm kaynakların %100 kullanılmasını sağlıyor. Bu sayede asla performans kaybı yaşamıyorsunuz.

Sonuç:

Kısaca maddelere ayıracak olursak bulut bilişim neden kullanılmalıdır? Windows Azure ürünü özellikle neden tercih edilmelidir? Bu sorulara şöyle cevaplar verebiliriz.

Bulut Bilişim:

• Hızlıca arttırılıp düşürülebilen bulut sunucu kapasiteleri
• Kullandığınız miktar kadar maliyetlerle karşılaşırsınız
• Daha esnek yapı

Windows Azure:

• Üst düzey güvenlik
• Microsoft teknolojileriyle %100 uyum
• Yüksek teknoloji = Yüksek performans
• Geniş bulut sunucu ağı
• Uptime oranları
• Kolay yönetilebilirlik
• Ve başlı başına bir sebep: Microsoft!

Elimden geldiğime bilgilendirmeye çalıştım siz ilgili okuyucuları. Bilgim dahilinde sorular yöneltmek isterseniz yorumda bulunabilirsiniz, sizi mutlaka bilgilendiririm veyahut bilgilenmeniz için uygun kaynağa yönlendirebilirim. Ayrıca bize tüm bu eğitimleri sağlayan ve alanlarında uzman insanlarla tanıştıran başta Mustafa Kasap hocamız olmak üzere Tüm Microsoft Türkiye ailesine teşekkür ederiz.