17 Mart 2012.. Galatasaray!

18 Mart 2012Güncel

Facebookta adını hatırlayamadığım bir sayfadan alıntıdır..

17 Mart 2012..
103 senelik ezeli rekabette hiç bir zaman unutulmayacak bir tarih olarak kayıtlara geçti.

52.000 Fenerbahçe’li önünde maça çok kötü başlayan bir Galatasaray, 2-0 geriye düşen bir Galatasaray, ama yılmayan, pes etmeyen, maçı domine eden, Fenerbahçe’yi kendi sahasına gömen ve galibiyeti üç santimetre ile kaçıran bir Galatasaray..

Haftalardır konuşulan ve benim en çok dikkatimi çeken Fenerbahçe’li futbolcuların ” Galatasaray’a yenilmeyeceğiz. ” demesine karşın, Galatasaray’lı futbolcuların ” Fenerbahçe’yi yeneceğiz. ” açıklamalarıydı.

Yani ortada iki farklı durum vardı :
1.Kendi sahasında kendinden 9 puan önde olan rakibine YENİLMEMEK için maça çıkan Fenerbahçe,
2.Deplasmanda, 52.000 taraftar önünde 12 yıldır yenemediği rakibinin önüne GALİBİYET parolasıyla çıkan bir Galatasaray.

Fenerbahce’nin gol atmak için iki şansı vardı.
Ya bireysel defans hatası, ya da bireysel oyuncu becerisi.
Çünkü Galatasaray bu sene defans hatasından çok az gol yiyen bir takım ve bunu Kadikoy’de yapma lüksü yoktu.

Nitekim öyle oldu..
Sow inanılmaz bir vuruşla yılın belki de en güzel golünü attı.
Ardından Alex..

Iki golde de ne Muslera’nın ne de defansın yapacak pek bi’şeyi yoktu, Fenerbahçe’yi bu noktada tebrik etmekten başka bi’sey gelmez elden.

Ancak ne olduysa ondan sonra oldu.
Alex golü attı, Elmander topu santraya koydu ve maç yeniden başladı.

Sahada on bir tane aslan basılmadık yer bırakmadı.
Yüklendikçe yüklendi, sağdan, soldan, ortadan..

Neticesinde 36’da derbilerin oyuncusu, kuş avcısı Elmander skoru 2-1 yapmayı başardı, devre böyle bitti.

Fatih’in Aslanları şoku atlatmış, oyunun kontrolünü ele geçirmişlerdi.

Fenerbahçe ise şaşkın!

Hemen bu noktada Aykut Kocaman’ın maç sonu açıklamasını eklemek gerekiyor :
“Devre arası soyunma odasında takımda mağlup olmuş bir hava vardı, oysa hala 2-1 öndeydik.. ”

İkinci yarının başlamasıyla sahada değişen pek bi’şey yoktu.
Oyunun tek hakimi yine Galatasaray’dı.

Neticesinde Hakan Balta’nın golü 2-2 yaptı skoru..

Ve 90+4. dakikada öyle bi’şey oldu ki, Galatasaray’lı taraftarların sabaha kadar uyumamasına sebep oldu..

Maçın son pozisyonu, Selçuk orta sahadan serbest vuruşu kullanıyor, Baros vuruyor ve üst direk..

Ben dahil hiç bi Galatasaraylı bu pozisyonu hayatı boyunca unutamayacak..

Galiba Fenerbahçe o üst direği müzeye falan kaldırır artık, keza hayatlarını kurtaran, şampiyonluk umutlarını Play Off’a taşıyan şey o direk..

ALNINIZDAN AKAN KAN ALNIMIZIN AKIDIR!

Skoru ve oyunu hazmedemeyen klasik Fenerbahçe taraftarı yine yaptı yapacağını..

Yedek kulübesinde bulunan Fatih Terim ve Hasan Şaş’a atılan yabancı maddeler Hasan Şaş’ın alnına. İmparator’un kaşına isabet etti..
Yobo’nun dirseği Elmander’in kaşını patlattı.

Peki biz bunlara şaşırdık mı?
Hayır!

Fatih Terim’de şaşırmadı, Hasan Şaş’ta, Elmander’de..
Eli yüzü kan revan içinde oynamak istedi, oynadı.
Arkadaşlarını beş dakika da olsa yalnız bırakamazdı..

Bu bir inanmışlık öyküsüydü, inananların öyküsüydü..
Galatasaray istediğini az da olsa aldı, Fenerbahçe’ye yine bahar gelmedi.

Bu sonuçla normal ligi 1.sırada tamamladık.
Sene başında uygulanan saçma Play Off’ta avantajı yakaladık.
Şimdi onlar düşünsün..

Ve bize yılmamayı, yıkılmamayı, Galatasaray varsa umut her zaman vardır sözünü bir kez daha hatırlattıkları için ASLAN YÜREKLİ futbolcularımıza, bizi zor günlerden zirveye çıkaran IMPARATOR FATİH TERİM’E, varını yoğunu ortaya koyan ve Galatasaray’ın menfaatleri için çalışan tüm teknık ekibe bınlerce defa teşekkürler..
Biz bir aileyiz, kenetlendikçe daha da büyüyen..

Etiketler:

"17 Mart 2012.. Galatasaray!" yazısı için hiç yorum yapılmamış..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir